OYUNCAKSIZ OYUN SAATİ PROJESİ/UYGULAMASI

Eğitim

OYUNCAKSIZ OYUN SAATİ PROJESİ/UYGULAMASI

 

OYUNCAKSIZ OYUN SAATİ PROJESİ/UYGULAMASI

Bir ders saati düşünün, hiçbir oyuncağın olmadığı ve boş bir sınıf. Tüm arabaların, bebeklerin, plastik hayvan oyuncaklarının, kutu oyunlarının, Legoların ve küçük parçalı tüm oyuncakların hatta sanat malzemelerinin olmadığı bir sınıf olacak. Tüm yıl boyunca günün iki saati tüm oyuncaklar ortadan kalkacak ve öğretmenler öğrencilere ne oynayacaklarını söylemeyecektir. Mevsimsel sürecin güzel olduğu dönemde ise bu uygulama okul bahçesinde gerçekleştirilmeye devam edilecektir. Uygulama biraz endişe verici dursa da pedagojik bir yönü bulunmaktadır.

İlerideki bağımlılık davranışlarına karşı onları güçlendirmek için öğrencilerin yaşam becerilerini geliştirmektir. 

Hiçbir oyuncak olmadığında öğrenciler kendi fikirlerini geliştirecek zamanı bulabilirler. Oyuncaksız zamanda, hazır ve bitmiş oyuncaklarla oynamayacaklar ve kendi oyunlarını geliştirecekler. Birlikte daha fazla oynayacaklar ve psikososyal becerilerini daha iyi geliştirebilecekler. Bu beceriler, kendini anlamayı ve sevmeyi, diğerlerine empati duymayı, yaratıcı ve eleştirel düşünmeyi, problemleri çözebilmeyi ve hataların üstesinden gelebilmeyi içeriyor. “Ve çocuklar bu tür yaşam becerilerini ne kadar erken öğrenirlerse o kadar iyidir”

Oyuncaksız oyun saati uygulamasının kuralları gayet basit: Bir eğitim süresi boyunca bütün oyuncaklar haftada iki ders saatinde kaldırılacak ve ortada sadece masa, sandalye gibi şeyler kalacak. Oyuncaksız oyun saati başlamadan önce öğretmenler (İngilizce ve sınıf öğretmenleri) ve çocuklar hatta okul müdürü bir araya gelecek ki onların neyi beklediğini gözlemlemek adına bilmeleri önemli olacaktır. Proje başladığında öğretmenler çocukların oyununu yönetmek yerine sadece gözlemlemeye başlayacaklar. Öğretmenler, çocukların kendi can sıkıntıları ve hayal kırıklıklarıyla nasıl baş edebileceklerini öğrenmelerini sağlayacaklar.

Bu uygulamaya endişe ile bakacak tek grup ebeveynler olacaktır. Öğrencilerin okulda sıkıldığını oyuncakların olmadığı bir saat olduğunu söyleyeceklerdir. Bu anda devreye ebeveyn akademilerinde bilgilendirmelerin net bir şekilde yapılaması ve örneklemeler ile aktarılması önemli olacaktır.

Bu uygulamanın öğrencilerimizin gelişimlerini olumlu yönde etkileyeceğini, gelişimlerinin gerilemesinden ziyade sosyal etkileşim, empati, problemler ile başa çıkabilme, kendi başına bir işin üstesinden gelebilme, günlük yaşamsal becerilerini geliştirme ve en önemlisi iletişim becerilerini geliştirebilecektir. Çünkü oyuncaksız saat uygulamasında ilk devreye girecek olan hayal gücüdür. Hayal gücünü kullanmayı öğrendiği an da günlük yaşantısında deneyimlediği durumların canlandırmalarını yapacak ve tecrübelerini ortaya koyacaktır.

Öğrencilerimiz yine oyun oynayacaklar, sadece kendi oyunlarını kendilerinin yapmasına fırsat vereceğiz. Oyun çocuğun bir işi değil bir sorumluluğudur. Ve sorumluluklar hazır sunulmaz, buna kendi çabası ile sahip olur.

Bütünsel Gelişim Modelimiz öncülüğünde oluşturacağımız 21.yüzyıl becerilerini kapsayan projenin hedef ve kazanımları şöyledir:

  1. YARATICILIK, GİRİŞİMCİLİK/YENİLİKÇİLİK

Oyuncakların olmadığı bir ortamda çocuklar kendi hayal güçlerini kullanarak çevrelerinde bulunan çeşitli materyaller ile oyun kurmaya başlayacaklardır. Ve bu sayede yeni fikirler ortaya çıkacak ve fikirlerini ortaya koymak için girişimde bulunacaktır. Örneğin, sandalyelerden bir otobüs oluşturacaktır. Yani bir girişimde bulunacak ve o otobüsü ilgi çekici hale getirmek ve arkadaşlarını oyunu dahil etmek için yenilikçiliğini ortaya koyacaktır.

  1. DEĞERLER EĞİTİMİ

Oyuncaksız oyun saati uygulamasında sınırların ve kısıtlamaların olduğu alanda iletişim becerileri ön planda olacaktır. Bunun en önemli getirisi ise değerler kavramlarının ortaya çıkmasıdır. Ellerinde bulunan materyali paylaşmaya başlayacaklardır. Birbirlerinin kurdukları oyuna saygı duymayı ve yardımlaşmayı öğreneceklerdir. Adil olacaklar ve var olan materyalleri eşit şekilde kullanmayı öğreneceklerdir. Bunun yanında bir çok değer kavramını öğrenirken, bu kavramları günlük yaşamlarında kullanmayı deneyimleyeceklerdir. Değerler eğitimi programımızın temel amacını burada gerçekleştirmiş olacağız. Değerler kavramının davranışa dönüştüğünü izleyeceğiz.

  1. HAYAL GÜCÜNE: EVET- BAĞIMLILIĞA: HAYIR

Bir çocuğun hayal gücüne erişmek yetişkinler olarak asla mümkün değildir. O kadar çok şey üretip hayal ederler ki ,fakat bunu kullanmayı ve doğru yönlendirmeyi yapamazlar. Biz eğitimcilere düşün görev ise hayal güçlerini kullanmaya yönlendirmek ve doğru yönde kullanmayı sağlamaktır. Oyuncaksız oyun saatinde elinde olan tek materyal hayal gücü olacaktır. Böylelikle bir olguya bağımlılığı ortadan kalkacaktır. Çünkü 0-6 yaş grubunda ilk oluşan beceri bağımlılıktır. Önce ebeveyne olan bağımlılık daha sonra nesneye oluşan bağımlılık ve ilerleyen yaşlarda farklı olgulara oluşan bağımlılık ile devam etmektedir. Oyuncaksız oyun saatinin en önemli ve birincil maddesi ise bağımlılığın oluşmasını engellemektir.

  1. BECERİ EĞİTİMİ

Oyuncaksız oyun saati uygulamasında öğrencilerimiz hayal güçlerinin yanında becerilerini keşfetmeye başlayacaktır. Kimi sportif hareketler ile oyunlar ortaya koyarken kimi bulduğu bir çubuk ile müzik yapmaya başlayacaktır. Öğretmenlerimizin bu uygulamada gözlemlerinin oluştuğu rapor ile öğrencilerimizin ortaya koyduğu becerileri değerlendirme fırsatı olacaktır.

  1. YAŞAMIN İÇİNDE YABANCI DİL

Oyuncaksız oyun saati uygulamasının ilerleyen süreçlerinde İngilizce öğretmenlerimizin rehberliği ile öğrencilerimizin kurdukları oyunlarında İngilizce yönlendirmeler yapılarak dil kullanımı geliştirilir. Öğrencilerimiz yaşamsal becerilerini geliştirdiği bu uygulama sayesinde yaşamın içinde yabancı dili kullanmaya başlayacaklardır.